Amniyotik sıvıdan kromozom analizi, prenatal (doğum öncesi) tanıda en güvenilir yöntemlerden biri olarak kullanılan, fetüste genetik ve kromozomal anomalilerin varlığını saptamaya yönelik bir incelemedir. Özellikle yüksek riskli gebeliklerde, fetal anomalilerden şüphelenildiğinde veya tarama testlerinde riskli sonuçlar elde edildiğinde başvurulan bu yöntem, gebeliğin 16. ve 22. haftaları arasında yapılmaktadır.
Bu yazıda, amniyotik sıvıdan kromozom analizinin
bilimsel temelleri, uygulama adımları, hangi hastalıkların saptanabileceği ve
sonuçların nasıl değerlendirildiği detaylı şekilde ele alınmaktadır.
Amniyotik
Sıvı Nedir?
Amniyotik sıvı, gebelik süresince fetusu çevreleyen ve
onu dış etkenlerden koruyan sıvıdır. Bu sıvı, fetal hücreleri (özellikle
deriden ve idrar yolundan dökülen hücreler) içerir. Bu hücreler laboratuvar
ortamında çoğaltılarak karyotip analizi başta olmak üzere çeşitli
genetik testlerde kullanılır.
Kromozom
Analizi Neden Yapılır?
Kromozom analizi, fetusta sayısal veya yapısal
kromozom anomalilerini tespit etmeye yarar. En sık araştırılan durumlar
şunlardır:
Kromozom
Analizi Hangi Durumlarda Önerilir?
Amniyosentez
İşlemi ve Örnek Alımı
Amniyotik sıvıdan kromozom analizi, genellikle amniyosentez işlemi ile yapılır. Bu
işlem, ultrason eşliğinde steril şartlarda gerçekleştirilir:
İşlem yaklaşık 5-10 dakika sürer ve çoğu zaman
ağrısızdır. Düşük riski, işlem sonrası %0.1 ila %0.3 arasında değişmektedir.
Laboratuvar
Süreci ve Karyotipleme
Laboratuvara gönderilen amniyotik sıvı içerisindeki
hücreler, kültür ortamında çoğaltılır. Yaklaşık 7-14 gün süren bu
kültürleme sürecinden sonra hücreler bölünme aşamasında durdurularak
kromozomlar incelenir. Bu işlem “karyotipleme” olarak adlandırılır. Her
bir hücrede bulunan 46 kromozom (23 çift), mikroskobik olarak sayılır ve
yapısal bütünlüğü kontrol edilir.
Sonuçların
Değerlendirilmesi
Sonuçlar, genetik uzmanları tarafından
değerlendirilerek şu şekilde raporlanır:
Kromozom
Analizi ile Hangi Genetik Hastalıklar Tespit Edilemez?
Kromozom analizi sadece kromozom seviyesindeki
değişiklikleri tespit eder. Ancak bazı genetik hastalıklar, gen düzeyinde
mutasyonlardan kaynaklandığı için bu yöntemle saptanamaz. Örneğin:
Bu tür hastalıklar için moleküler genetik analizler
yapılmalıdır.
Amniyotik
Sıvıdan Kromozom Analizi Ne Kadar Güvenilirdir?
Amniyotik sıvıdan yapılan karyotip analizi, %99’un
üzerinde doğruluk oranına sahiptir. Ancak bazı mozaik formlar veya hücre
kültürü kaynaklı teknik sorunlar nadiren yalancı negatif sonuçlara neden
olabilir. Bu yüzden sonuçların yorumlanmasında klinik tablo, ultrason bulguları
ve diğer testlerle birlikte değerlendirme yapılmalıdır.
Sonuç
Amniyotik sıvıdan kromozom analizi, gebelikte genetik tanı açısından önemli
yöntemlerden biridir. Özellikle yüksek riskli gebeliklerde kromozomal
anomalilerin kesin teşhisi açısından vazgeçilmezdir. Gelişen teknolojiler
sayesinde, klasik karyotipleme ile birlikte FISH ve mikrodizi gibi yöntemlerin
bir arada kullanılması, tanı doğruluğunu daha da artırmaktadır.